Çözüm Süreci İle Birlikte 2 Bin Yıllık Gelenek Yeniden Yaşatıldı

2 bin yıl önce Keldani, Asuriler ve Arami döneminden geldiği inanılan 'Şıhrıl Bayf' yumurta bayramı geleneği, çözüm süreci ile birlikte huzur ortamının tesis edilmesiyle yeniden yaşatılmaya başlandı.

Siirt'in ortak kültürün örneklerinden olan ve "Şıhrıl bayf" olarak bilinen yumurta bayramı geleneğini yeniden canlandırmak üzere bugün Siirt’in en yüksek tepesi olan Şeyh-üt Türki’de bir festival düzenlendi. Unutulmaya yüz tutmuş Siirt’in eski geleneklerini yaşatmak için bir arada toplandıklarını ifade eden eğitimci Fereç Batğı, "Her yıl 5 Mayıs tarihinde Siirt’te kutlanan 'Şıhrıl Bayf' yani yumurta bayramını Siirt’in bir geleneğiydi, zamanla unutulmaya yüz tuttu. Siirt’in bir değeri olan bu geleneğin yeniden yaşatılması ve eski günleri anmak için bir araya geldik. İnşallah yeni gelecek nesil de bu geleneğe sahip çıkacaktır" dedi. Çok uzun bir geçmişi olan bu geleneğin zamanla unutulduğunu kaydeden Kızılay Derneği Siirt Şubesi Başkanı Yener Tanık ise, "Nişanlı ve yeni evlilere 100 ile 500 arasında yumurta gönderilir. Kurulan bayram yerinde çeşitli renklere boyanmış yumurtalar tokuşturulur. Bir araya gelen erkekler çeşitli oyunlar oynar. Uzun atlama ve koşu müsabakaları yapılır. Mahalli yumurta bayramı oynama yeri sabahları Tınaz Tepe, ikindi vaktinde Zeynebül Mahaddise Hazretleri Türbesi'nin bulunduğu mevkiinde yapılırdı. Ertesi gün nişanlıların eğlenceleri başlar. Buna 'Şıhril Memelik' olarak bilinen nişanlı teşhiri denir. Her aile, müstakbel gelinini alıp Şeyh-üt Türki yamacındaki Şeyh Osman mevkiine götürerek eğlenceye dahil olur. 3 dilli ve 3 kültürlü şehrin bu geleneğinin yeniden yaşatılması için emeği geçenleri kutluyorum" diye konuştu.

"ÇÖZÜM SÜRECİ, ORTAK KÜLTÜRLERİN YAŞATILMASINA KATKI SUNACAKTIR"

Silahların susması ile birlikte barış ve huzur ortamının tesis edilmesiyle geleneklerinde yaşatıldığını aktaran Siirt Barosu eski Başkanı M. Ali Özel de, "Yüz yıllar önce günümüze gelen bu gelenek, güvenlik amacıyla son yıllarda tamamıyla unutulmaya bırakıldı. Geçmişte bölgede yaşayan Hristiyanların paskalyasına karşılık olarak Müslümanların oluşturduğu bir ortak kültürdür, bölgede yaşanan siyasal şiddet yüzünden unutulmuştu. Ancak huzur ortamının tesisi ise birlikte bu yıl ve bundan sonra 5 Mayıs’ta kutlanması kararı aldık. Bu geleneğin milattan önce 2 bin hatta bazı kaynaklara göre, 5 bin yılına dayandığı söyleniyor. Çözüm süreci ortak kültürlerin yaşatılmasına katkı sunacaktır" şeklinde konuştu. Siirt şehrinin Mezopotamya’nın ışık veren güneşi olduğunu ifade eden Arap-Arami Asuri Birliği Sözcüsü M. Yavuz Bimbay ise, "Siirt ilinin kurucusu Keldanilerden gelme olan bu gelenek daha sonra "Şıhrıl bayf" olarak Süryanilere, oradan da Ermenilere ve daha sonra da Araplara geçen bir kültürdür. Bu gelenek bazı kültürlerde yeniden doğuş anlamına geliyor, bazı kültürlerde İsa’nın göğe yükselişi anlamına geliyor. Ama Araplarda insanların doğa ile bütünleşmesi ve ona saygısı anlamına gelmekte ve bu amaçla kutlandığına inanılmaktadır. Halkımız bunları sosyal bir aktivite olarak kullanmış, zamanla gelinlik çağındaki kızlar burada beğenilirdi. Bu gelenek, 4 dil ve 4 kültürün buluştuğu Siirt’te ortak kültürün yaşatılması anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.

“BU GELENEĞİN YAŞATILMASI ÇÖZÜM SÜRECİNİN MEYVESİDİR”

Binbay, geleneğin, 1914’de kadar Ermeniler, Süryaniler, Araplar ve Kürtler tarafından ortak olarak kutlandığını ifade ederek, "Bu geleneği yeni kuşaklara aktarma noktasında biz Siirtlilere büyük iş düşüyor. Fakat, son 25-30 yıldır bölgede yaşanan şiddet ve çatışma ortamıyla, gelenek ve göreneklerimizi yaşatamaz hale geldik. Silahların susması ve huzur ortamının sağlanması ile 2 bin, hatta 5 bin yıla bile dayanan bu kültürün yeniden yaşatılması çözüm sürecinin bir meyvesi olarak görüyorum" dedi.

Festivalde, kentin kültürünün örneği olarak, renkli yumurtalar tokuşturuldu.

4 yıl 9 ay hapis cezası bulunan şahsı jandarma yakaladı

Muğla’ya fırtına uyarısı

Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi