YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Romaroid Artrit Böbreklere Zarar Veriyor!

Fizyoterapist Gökhan Aygül, Romatoid artrit (RA) hastalığının önce ellerde şekil bozukluğu oluşturduğunu sonra ağrılar ile...

Romaroid Artrit Böbreklere Zarar Veriyor!

Fizyoterapist Gökhan Aygül, Romatoid artrit (RA) hastalığının önce ellerde şekil bozukluğu oluşturduğunu sonra ağrılar ile tüm hayatı etkilediğini söyledi.Hastalık ile birlikte bazı organlarında zarar gördüğünü dile getiren Aygül, “Romatoid artrit (RA) esas olarak eklemleri etkileyen sistemik inflamatuar bir hastalıktır, aynı zamanda eklem dışı organ tutulumlarına da yol açabilir. Eklemlerin içindeki zarda (sinoviyumda) ve/veya diğer iç organlarda iltihaba yol açar. Eklem hattı kalınlaşır ve eklemde ısı artışı, şişme ve ağrıya yol açabilir. RA yıllarca devam eder yani kronik bir hastalıktır.Vücutta değişik pek çok eklemi etkiler. Kıkırdak, kemik ve eklem yapılarına zarar verir” dedi.RA’nın en çok görülen ve kronik iltihaplı bir romatizmal hastalık olduğunu anlatan Aygül, “RA'da bağışıklık sistemi bozulmuştur ve vücut kendi dokusunu yabancı gibi algılayıp buna karşı savaş başlatır. Eklemlerde iltihap hücreleri toplanır ve bu hücrelerden dokulara zarar verecek maddeler salgılanır . Eklem sıvısı artar ve eklemde şişlik meydana gelir. Eklem dokusundaki iltihap hücreleri eklemi etkileyip hasara neden olur RA direkt olarak anne-babadan çocuğa geçen genetik bir hastalık değildir. Ancak RA'ya yatkınlık hali genlerle geçiş gösterebilir. Hastalık aynı aile içinde birden çok kişide görülmektedir. Örneğin, birinci derece akrabaları arasında bir romatoid artritli bulunan bir kişide romatoid artrit gelişme riski, genel topluma göre 16 kez artmış bulunmaktadır. Bazı hastalarda az sayıda, hafif seyirli ve kısa süreli eklem tutulmaları görülürken, bir grup hastada ise, tedavi ne kadar yoğun olursa olsun, kısa sürede sakatlıklar ve önemli organ hasarları gelişebilmektedir. Sıklığı, binde sekiz kadardır. En çok 35 - 60 yaşlarında başlamakta ve kadınlarda erkeklere oranla iki - üç kez daha fazla görülmektedir.” diye konuştu.HASTALARDA AKCİĞER VE KALPTE İLTİHAP GELİŞEBİLİR“RA el bileğini ve pek çok el küçük eklemlerini etkiler. Genellikle tırnaklara yakın eklemleri etkilemez. RA'da en çok tutulan diğer eklemler dirsekler, omuz, boyun, çene, kalça, diz, ayak bilekleri ve ayak parmak eklemleridir” diyen Aygül daha sonra şunları kaydetti; “RA'da omurga eklemleri genellikle tutulmaz. Bazen boyun omurları tutularak ense ve boyun ağrısı yapabilir. RA'lı bir insanda eklemler genellikle simetrik tutulur yani her iki taraf eklemi tutulma eğilimdedir ( her iki diz veya her iki el bileğinin tutulması gibi). Yani eğer sağ elin parmak eklemleri şişmişse sıklıkla sol elin parmak eklemleri de şişecektir. Hastanın başlıca şikayetleri, geceleri ve sabahları eklem ağrılarının olmasıdır. Özellikle parmak eklemlerinde olmak üzere eklemler şişmiştir. Eklem dış tarafında düğüm oluşur. Bunun dışında parmaklarda anormal duruş bozuklukları vardır. Parmak kemiği çıkıntılı bir halde olabilir ya da parmak dış tarafa doğru kayma gösterir. Ayrıca parmağın uç tarafı aşağı yöne doğru katlanmış bir hal alır. Bunların dışında çok rastlanan şikayetlerden birisi de hasta sabah uyanırken ortaya çıkan eklem tutulmalarıdır. Bu eklem tutulmaları 15-20 dakikayı geçer.Hastaların yaklaşık %70’inde bir kaç hafta ve hatta aya yayılmış sinsi bir başlangıç söz konusudur. Bu süre içerisinde hafif bir ateşin de eşlik ettiği halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve bir veya bir kaç küçük eklemde ağrı vardır. Eklem ağrısı dışında hastaların önemli bir yakınması, uyku veya uzun süren bir istirahat sonrası, eklemler ve eklemlerin çevrelerinde oluşan ve sabah tutukluğu olarak tanımlanan sertlik hissidir. RA'lı hastaların yaklaşık 1/5'inde deri altında romatoid nodül denilen küçük, ağrısız şişlikler, yumrular oluşabilir. Bunlar sıklıkla dirseklerde, dizlerde yani daha çok basınca maruz kalan düz kemik bölgelerinde oluşur. Bunlar çoğunlukla dirsek etrafında oluşurlar fakat vücudun herhangi başka yerinde ve hatta iç organlarda bulunabilirler.Bazen RA'lı hastalarda akciğer ve kalpte iltihap gelişebilir. Gözyaşı ve tükürük bezlerinin iltihabına bağlı göz kuruluğu ve ağız kuruluğu da ortaya çıkabilir.RA tanısının konulmasında yapılan muayeneler ve laboratuar tahlilleri dışında: Sabahları yarım saatten fazla eklem tutukluğu ve bunun 1.5 aydan fazla sürmesi, üçten fazla eklemde hissedilebilir şişlik,el ve ayak parmaklarında eklem iltihabı,Aynı anda her iki eklemde iltihap olması,romatizma düğümü, kanda RF faktör pozitif olması ve bu sayılanlardan dördünün hastada bulunması ile tanı koyulur. Ayrıca hastalık ilerledikçe röntgen filmlerinde eklemlerde meydana gelen hasar tanıyı desteklemek için önemlidir. Romatoid artritin klinik seyri konusundaki bilgilerimiz, hastalığın kronikliği, gösterdiği değişken seyir ve hafif şekillerinin tanısındaki zorluklar nedeni ile kısıtlıdır. Genel olarak, eklem tutulumu, ilk yılda yüzde 90 oranında tamamlanmaktadır. Bu nedenle uzun yıllardır romatoid artriti olan bir hastada o zamana kadar tutulmamış eklemlerin daha sonra hastalanmayacağı kabul edilebilir. Son zamanlarda ağır romatoid artriti olan hastaların yaşam sürelerinin beklenilene göre 10-15 yıl daha kısa olduğunu belirten çeşitli çalışmalar da yayınlanmıştır. Romatoid artritlilerde normallere göre artmış bulunan başlıca ölüm nedenleri olarak infeksiyonlar, pulmoner ve renal hastalık, gastrointestinal kanamalar ve lenfoproliferatif hastalıklar sayılabilir.ROMATOİD ARTRİT TEDAVİSİ…Hastalığın nedeni henüz tam olarak bilinmediğinden, kesin bir tedavisi de yoktur. Bu yüzden tamamen ortadan kaldırılamaz. Tedavideki amaç, hatalığın belirtilerini azaltmaya yöneliktir. Eklemlerde oluşan hasar ve ağrı en aza indirilmeye çalışılır. İltihap azaltılır. Tedavi edilmediği takdirde geri dönüşümü olmayan eklem hasarları ortaya çıkar. Hastalık romatizmal olduğundan, tedavisi romatolog önderliğinde tarafından yapılır. Bunun yanında fizyoterapist, psikiyatrist, ortopedik cerrah da tedaviye yardımcı olurlar. Kullanılan ilaçlar ise hastaların neden olduğu bozuklukları durduran ve bulguları hafifletemeye yönelik olanlar olmak üzere iki çeşittir. Bu hastalıkta kullanılan ilaçlardan bazıları NSAİİ dediğimiz iltihabı azaltmaya yönelik olanlar, aspirinler ve ağrı kesicilerdir. Fakat bu ilaçlar, asla tek başlarına yeterli olmaz ve bazı yan etkileri (mide kanaması gibi) ortaya çıkabilir. Tedavi sırasında takip edilmesi gerekir. Ayrıca fizyoterapist kontrolünde yapılan egzersizlerle kaslar ve kemikler güçlendirilir. Genel sağlık halini düzeltir ve hastanın kendini iyi hissetmesini sağlar. Fakat eklem ağrıları şiş ve ağrılı olduğunda dinlenmek gerekir.Ciddi eklem hasarlarında ise cerrahi tedavi gereklidir. Ortopedik cerrahlar tarafından uygulanır. Hasarlı eklem parçalarının yerine plastik parçalar takılır ve kemiğe yapıştırılır. Sonra hastaya rehabilitasyon uygulanır ve bu ekleme alışması sağlanır. Multidisipliner şekilde bu hastalığın izlenmesi ve tedavi edilmesi önemlidir, hastalığın ilerlemesi bu hastalığın vücuttaki tüm doku ve organlarda hasara yol açmasına neden olabilir. Romatoid artritli hastalarda eklem tutulumunun yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde hem hastalığın uygun ve doğru şekilde tedavi edilmemesi hem de hastaların kullandığı bazı ilaçlardan dolayı iç organ hastalıkları ki bunlardan en önemlilerinden birisi olan böbrek rahatsızlığı ortaya çıkabilir. Böbrek tutulumu seyrek değildir, ama böbrek fonksiyon bozukluğu orta derecededir. RA'lı hastalarda potansiyel olarak böbrek hastalığına yol açan birçok neden vardır; ilaçlarla ilişkili böbrek hastalığı [Non steroid antiinflamatuar ilaçlar (NSAİİ), hastalık modifiye eden antiromatizmal ilaçlar (DMARD; altın bileşikleri, D penicillamin, siklosporin ve metotreksat)], sekonder böbrek amiloidozu ve değişik tip glomerülonefritler. RA'lı hastalarda üriner anormallikler ve böbrek fonksiyon bozukluğu sıktır. Böbrek fonksiyon takibi için idrar ve kan kreatinin tetkiki yapılmalıdır. İdrar anormallikleri devam ederse veya böbrek fonksiyonu kötüleşirse böbrek biyopsisi yapılmalıdır. Romatoid artrit amiloidoza en sık neden olan hastalıklardan biridir ki amiloidozda böbrekte birikerek böbreğin süzme görevini etkileyip fonksiyon bozukluğuna yol açabilir. Amiloidoz, çözünebilir proteinlerin çeşitli dokularda çözünmez protein fibrilleri oluşturarak birikmesi ve ilerleyici organ yetmezliği ile sonuçlanabilen bir grup hastalığın ortak adıdır. Amiloidozun klinik bulguları tutulan organlara göre farklılık göstermektedir. Altta yatan inflamatuar durumun tedavisi böbrek fonksiyonunda stabilizasyon ya da düzelme, protein atılımında azalma ve amiloid depozitlerinde kısmi bir azalma ile sonuçlanabilmektedir. Uluslararası yapılan bir araştırmada 20 yıl boyunca yapılan bir araştırma sonucunda romatoid artritli hastaların böbrek hastalığına yakalanma riskinin yüzde 25 arttığı tespit edilmiştir. Araştırmacılar romatoid artritli hastaların rutin olarak böbrek fonksiyon testlerini yaptırmalarını, kan basınçlarını kontrol altında tutmalarını, düşük tuz diyeti yapmalarını ve mümkün olduğunca böbreklere toksik ilaç kullanmaktan kaçınmalarını da önermektedirler tabi bunların yanı sıra yapılan kontrollü egzersiz programları da hastalığın ilerlemesini engelleyip hastaların da kendilerini daha zinde ve sağlıklı hissetmelerine neden olacaktır.”

Yerel Seçim 2024


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler