YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Sivas

Sivas, Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi, Karadeniz Bölgesi ve Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan bir ildir. Sivas ili, Mezopotamya ve arasında kervanların geçtiği bölgede olduğu için, Selçuklular döneminde tüccarların ziyaret ettiği bir merkez haline gelmiştir. Ülkemizde Konya'dan sonra en çok Selçuklu eserinin bulunduğu il Sivas'tır. 13.yüzyıl'a ait Gök Medrese, Çifte Minareli Medrese ve Mavi Medreseleri çini sanatı açısından mutlaka görülmeye değer yerlerdir. Ulu Camii ise 1100 yılında inşaa edilmiştir. Ayrıca Sivas, Türkiye'nin yüzölçümü açısından en büyük ikinci ilidir. Toplam nüfusu 642.224, merkez nüfusu 318.488'dir.

Sivas Kızıldağ'dan doğan Kızılırmak, Köse Dağı'ndan doğan Yeşilırmak ve yine Köse Dağı'ndan doğan Fırat'ın en önemli kollarından biri olan Karasu Nehri, Sivas ili sınırları içinde doğmaktadır. Sivas coğrafi açıdan kıraç, yeşili az, sert iklimli bir yerdir. Ikliminin elverdiği ölçüde yetiştirilebilen ancak tahıl ürünleri, şeker pancarı, patates gibi ürünlerdir.

Türk Kurtuluş Savaşı'nın temellerinin atıldığı, Selçuklu devrinin dev eserleriyle süslü, yüzölçümü bakımından Konya'dan sonra ikinci sırada yer alan bir ilimiz. Sivas ili topraklarının büyük kısmı İç Anadolu'nun yukarı Kızılırmak bölümünde diğer kısımları ise Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesinde olup, 35° 50’ ve 38° 14’ doğu boylamları ile 38° 32’ ve 40° 16’ kuzey enlemleri arasında yer alır. Kuzeyden Giresun, Ordu ve Tokat; doğudan Erzincan; güneyden Malatya, Kahramanmaraş, Kayseri; batıdan Yozgat illeriyle çevrilidir. Trafik numarası 58’dir.

Coğrafya Üç vadi arasındadır. Sivas halkının büyük çoğunluğu çeşitli zamanlarda bölgeye yerleşmiş Türkmenlerdir. İlde Kafkasya göçmenleri de mevcuttur. Kızılırmak Havzası; kenti İç Anadolu iklimine, Yeşilırmak; Karadeniz, Fırat Havzası ise Doğu Anadolu iklimine bağlamaktadır. Bu üç su, üç yol, üç farklı kültür demektir.

Kuzeyden Kelkit vadisi, doğuda Köse Dağları'nın uzantısı olan Kuruçay vadisi ve Yaman Dağı, güneyde Kulmaç Dağı, Tahtalı Dağları'nın uzantılarıyla, Hezanlı Dağı, batıda Karababa, Akdağlar ve İncebel Dağları gibi yükseklikler çizer kentin doğal sınırlarını.

35 derece-50 dakika ve 38 derece-14 dakika doğu boylamlarıyla, 38 derece-32 dakika ve 40 derece-16 dakika kuzey enlemleri arasında kalan il, 28,488 km2 lik yüzölçümü ile Türkiye'nin toprak bakımından ikinci büyük ili olan Sivas'ın il topraklarının büyük bölümü Kızılırmak, bi bölümü de Yeşilırmak ve Fırat havzalarına girer.

İl alanı kuzeyden Kelkit Vadisi, doğudan Köse Dağları'nın uzantıları, Kuruçay Vadisi ve Yama Dağı, güney­den Kulmaç Dağları, Tahtalı Dağları'nın uzantıları ve Hezanlı Dağı, batıdan Karababa, Akdağlar ve incebel Dağları gibi doğal sınırlarla çevrilidir. Kızılırmak, Kelkit Çayı, Tozanlı Çayı, Yıldız Irmağı, Çallı Çayı ve Tohma Çayı en önemli akarsularıdır.

Sarkışla-Gemerek Ovası. Yıldızeli (Bedehdun) Ovası, Suşehri Ovası, Tohma Vadisi, Kızılırmak Vadisi. Çallı Suyu Vadisi ve Kelkit Vadisi ilin belli beşli tarım olanları ve ulaşımı belirleyen önemli olanlarıdır.

Sivas ilinde ağırlıklı yeryüzü seklini platolar oluşturmakladır, il olanının % 47,6'sı platolarla, % 46,2'si dağlarla, %6,2'si ise ovalarla kaplıdır. Sivas'ın en büyük platosu Uzunyayla'dır. Ayrıca, Uzunyayla'ya oranla daha zengin otlaklara sahip olan Meraküm Platosu da ilin ender yüksek düzlüklerindendir.

Kuzey Anadolu Dağlarıyla Güney Anadolu Dağlarının birbirine yaklaştığı bir yöre olan Sivas il alanında kıvrılma ve yükselmeler sırasında bazı kesimler Çöküntüye uğramıştır. Bu çöküntü alanları ilin önemli su merkezlerinden olan gölleri oluşturmuştur. Hafik Gölü, Tödürge Gölü, Lota Gölleri, Gürün - Gökpınar Gölü bu göllerden bazılarıdır.

Etimoloji Şehrin adı kentin antik dönemdeki adı olan Sebastia sözcüğünün evrimleşerek Türkçeleşmesiyle bugünkü halini almıştır. Sebastia ismi de Yunancada saygıdeğer, yüce anlamına gelir ki, Latince Augustus'un Yunanca karşılığıdır. Bu da Pontuslar tarafından kurulan kentin Roma İmparatoru Augustus onuruna onun ismiyle adlandırıldığına delalet eder.

Halk arasindaki rivâyetlere göre ise Sivas kurulmadan önce ulu ağaçlar altında kaynayan üç pınar varmış. Bu pınar Tanrıya şükür, ana ve babaya minnet ve küçüklere şefkat duygularını ifâde edermiş. Bu üç pınara “Sipas Suyu” denirmiş. Zamanla mukaddes sayılan bu üç pınarın etrâfında küçük bir yerleşim merkezi kurulmuş ve “Sipas” ismi verilmiştir. Diğer bir rivâyete göre ise Sivas ismi eski kavimlerden “Sibasipler”den gelmektedir. Sivas ilk çağlarda Talavra, Megalapolis, Karana ve Diyapolis isimleriyle anılmıştır.

Sivas ismi ile ilgili bir başka rivâyete göre ise, kentin adı Farsçada “üç değirmen” mânâsına gelen “Sebast” kelimesinden gelmektedir; Sebast ismi zamanla halk dilinde Sivas olarak yerleşmiştir. Sivas ismi bu şekilde oluşmuştur

Görülmesi gereken yerler: Sivas soğuk çermik, İl merkezine 19 km. uzaklıkta, Başıbüyük Köyü'nün girişinde olup, suyun sıcaklığı 28 derecedir. Konaklama tesislerinin yanı sıra çoğunlukla çadır kurulmaktadır. Kaplıca çevresi ilginç bir topografya ve bitki örtüsüne sahiptir. Kaplıca suyu içildiğinde mide, bağırsak ve safrakesesi hastalıklarına iyi gelmektedir.

Sivas sıcak çermik, Sivas Yıldızeli yolu üzerinde sivasa yaklaşık 24 km uzaklıkta olup toplu taşıma araçları ile ulaşmak mümkündür.

Gürün-Gökpınar,Suyu çok temiz ve duru olan Gökpınar Gölü, Gürün’e 10 km. uzaklıktadır. Doğal güzellikleri ve alabalıklarıyla ünlü olan göl; dipten gelen kaynaklarla beslenmektedir.Turkuaz ve mavi yeşil renklerinin her tonunu bünyesinde barındıran gökpınar bir dünyaca ünlü bir doğa harikasıdır.

Kangal balıklı çermik, Sivas'a 96 km. , Kangal ilçe merkezine 13 km. uzaklıkta olup sivastan her saat başı toplu taşıma araöları ile varmak mümkündür.Kangal Balıklı Kaplıca; ülkemiz termal kaplıcaları içerisinde kendine özgü bir yeri vardır. Tedavi özelliği itibari ile dünyada bir benzerini bulmanın mümkün olmadığı kaplıca, ilmi ve tıbbi bir mucizeyi "Sedef Hastalığını tedavi ederek" sergilemektedir.

Divriği Ulu Camii Sivas Divriği ilçesi merkezinde bulunmaktadır. Divriği ulu cami ve Daru'ş-şifası adıyla dünya sanat tarihinde yer alan bu eşsiz eser, Anadolu Selçuklu Devleti Mengücek Oğulları Beyliği döneminde (1228) Mengücek Beyi Ahmet Şah tarafından, Şifahane ise Ahmet Şah'ın eşi Melike Turan tarafından yaptırılmıştır.UNESCO tarafından dünyanın 8. harikası olarak gösterilip koruma altına alınmıştır.

Kongre Müzesi 4 Eylül 1919'da Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin oluşturulduğu 4 Eylül Zivas Kongresi'nin gerçekleştirildiği ihtişamlı binadır. Şu an müze olarak kullanılmakta olup müze içersinde Mustafa Kemal Atatürk'ün birçok şahsi eşyası ve Selçuklu, Osmanlı zamanından birçok tarihi eser sergilenmektedir. Müze kent meydanındadır.

Şehirde bir çok Selçuklu ve Osmanlı eserleri bulunmaktadır: Buruciye Medresesi
Gök Medrese
Çifte Minareli Medrese
Şifaiye Medresesi
Valilik Binası
Jandarma Binası
Selçuk Anadolu Lisesi Binası
4 Eylül Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi
Susamışlar Konağı
Abdi Ağa Konağı
İnönü Konağı
Kangal Ağası Konağı
Osman Ağa Konağı
Ali Baba Konağı
Taş Han
Behram Paşa Hanı
Ziya Bey Kütüphanesi
Kale Camii
Ulu Camii
Kargakalesi Köyü
Eğri Köprü
Kesik Köprü

Şehir dışı diğer tarihi yapılar: Divriği Ulucamii (Divriği)
Divriği Kalesi ve Kale Camisi (Divriği)
Yıldız köprüsü (Yıldızeli-Sivas karayolu Yıldız Nehri üzeri)
Tödürge Kaya Mağaraları (Zara)
Doğanşar Kalesi (Doğanşar)

Doğa Harikaları: Dipsiz Göl (Doğanşar)
Eğriçimen Yaylası (Koyulhisar)
Sızır Şelalesi (Gemerek)
Hafik Gölü ve Lota Gölü (Hafik)
Tödürge Gölü (Zara)
Gökpınar Gölü (Gürün)
Tekeli Dağı (Doğanşar)
Boğazköy

Unutmadan insanlarından da bahsedelim insanları çok sıcak kanlı sözünü çekinmeden söyleyen biryapıya sahiptir ve misafirperverdir ama yarasına basarsanda çok serttir ve merttir dinine düşkün bir yapıya sahipdirler.