YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 3

  1-CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: FAİZ MESELESİNİ ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR * Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Anlaşamadığımız kurumlar, kişiler olabilir. Çünkü şuanda

1-CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: FAİZ MESELESİNİ ÇÖZMEMİZ GEREKİYOR

* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,
"Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Anlaşamadığımız kurumlar, kişiler olabilir. Çünkü şuanda yatırımcıların oluşturduğu bir mecliste bir aradayız. Bir defa faiz meselesini çözmemiz gerekir"

"Yalnızlığımı biliyorum. Ama mücadelemi sürdüreceğim. Kararlıyım, çünkü faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum"

"Milli değerlerimize sahip çıkacağız ya. Dem bu dem. Zaman bu zaman. Gelin şuanda Dolarınızı, Avronuzu Türk Lirasına çevirin"

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Faiz meselesini çözmemiz gerekiyor"dedi.
Alibeyköy'de Cevahir Biz Haliç Alışveriş Merkezi'nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına engelliler haftasını kutlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan,"Rabb'im zihniyeti engelli olanlardan bizi ve tüm insanlığı korusun" dedi.

"FAİZİ ÖNEMLİ BİR SÖMÜRÜ ARACI OLARAK GÖRÜYORUM"
Konuşmasında faizlerin yüksek olduğun belirten Erdoğan, " Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim. Anlaşamadığımız kurumlar, kişiler olabilir. Çünkü şuanda yatırımcıların oluşturduğu bir mecliste bir aradayız. Bir defa faiz meselesini çözmemiz gerekir. Yalnızlığımı biliyorum. Ama mücadelemi sürdüreceğim. Kararlıyım, çünkü faizi önemli bir sömürü aracı olarak görüyorum. Faizi, emperyalist mantığın en önemli sömürü araçlarından biri olarak görüyorum. Ve faizi, yatırımcıyı köşeye sıkıştırma aracı olarak görüyorum"d iye konuştu.Reel sektör yerine finans sektörünün kazandığını söyleyen Erdoğan, " Şuanda Türkiye'de en yüksek parayı kazanan reel yatırımcı değil, finans sektöründe olanlardır. Mevduat sahiplerinin bankaya yatırdığı parayla vurgunu vuruyor"dedi.

BASİRETİ BAĞLI KİMİ İŞ ADAMLARI DERNEKLERİ
Birilerinin 15 Temmuz'da tankla, topla, F-16 ile teslim alamadıkları Türkiye'ye, ekonomik sabotajlarla diz çöktürmeyi amaçladığını söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan," Bu kez borsa, döviz, faiz. Bütün bu manipülasyonlar üzerinden bunu başarmaya çalışıyorlar. Maalesef basireti bağlı kimi iş adamları dernekleri de bu sürece alenen destek oluyorlar. 28 Şubat dahil bu milletin iradesine karşı bütün vesayet girişimlerinde ilk sırada saf tutmuş bir yapıdan başka türlü hareket etmesini beklemek elbette aşırı iyimserlik olur"diye konuştu.

HER YERİNİZ ROMAN YAZARI OLSA NE OLUR ?
Eleştirilerini sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan , "Şimdi bunların içerisinden olanlardan bir tanesi, enteresan tweetler atıyor. Tweetlerinde ne diyor; 'bak şuanda ağlıyorsunuz'. İşte diyor, '15 Temmuz gecesi, tankların karşısına dizildiniz' , 'şimdi niye ağlıyorsunuz' diyor. Bu da güya, eli kalem tutanlardan. Diğer yandan roman yazarıymış, başarılıymış, şuymuş, buymuş vesaire. Yahu her yeriniz roman yazarı olsa ne olur. Biz hayatı yaşıyoruz. Biz bu millete efendilik değil, hizmetkarlık yapıyoruz. Benim milletim kendisine ihanet eden o alçaklar, o hainler karşısında kendisini vatanı için tankların altına atıyor. Menfaat şebekeleri için değil" diye konuştu.

ALANIM EKONOMİ, BİRAZ BİLİRİM
Kendisinden önce konuşan alışveriş merkezinin sahibi Ayşe Cevahir'in alışveriş merkezindeki kiralamaları Türk Lirasıyla yaptıklarını açıklamasına teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Altın bizim için değişmez bir ölçüdür. Benim de alanım ekonomi. Biraz bilirim. Fakat döviz bir baskı aracıdır. Karşılığı olmadan basılan bu parayla yüz milyarlarca Dolar birilerine akmaktadır. Mesele bu; bizim bunu çözmemiz lazım. Niçin yastığının altında bu karşılığı olmayan parayı saklayacaksın ? Gelin bu parayı milli paramıza çevirelim. Milli değerlerimize sahip çıkacağız ya. Dem bu dem. Zaman bu zaman. Gelin şu anda Dolarınızı, Avronuzu Türk Lirasına çevirin" diye konuştu.

KİMSENİN KARAMSARLIK POMPALAMAYA HAKKI YOK
Rusya, Çin ve İran ile ticarette karşılıklı milli paraların kullanılması konusunda anlaşmaya varıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, " Tüm milletime sesleniyorum. Yastığının altında ne varsa, gel bunu altına yatır. Gel bunu Türk lirasına yatır. Bununla beraber piyasayı düzenleyelim. Çıkar şebekeleri değil. O zaman millet kazanacak. Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerinde inşa edilmiştir. Hiç kimsenin hele hele iş dünyasını temsil iddiasındaki derneklerin, bu millete karamsarlık pompalamaya hakkı yoktur. Bu ülke gecelik faizlerin yüzde 7 binlere çıktığı günleri yaşadı. Bunu Osmanlı'da da yaptılar. Osmanlı'da yüzde 900'e kadar faizi çıkardılar. Osmanlıyı o şekilde çökertmek istiyorlardı. Vergi gelirlerinin faizleri karşılayamadığı dönemleri de yaşadık. Türkiye memur maaşlarını ödeyememe tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.IMF ile borcumuz yok. Şuanda merkez bankamızın döviz rezervi işlerimiz görüyor. Ama dikkatliyiz. Felaket senaryolarından bahsedenler, o dönem paralarına para katmanın, krizi fırsata çevirmenin mutluluğunu yaşıyordu. Millet gelecek kaygısıyla kıvranırken, bunlar sırça köşklerinde saltanat sürüyordu. Ülkemizde bu dönemler artık bir daha geri gelmemek üzere kapanmıştır. 14 yıldır hayata geçirdiğimiz reformlar, ekonomimizi, krizlere sarsıntılara, hatta 15 Temmuz'da olduğu gibi büyük fırtınalara karşı dirençli hale getirmiştir. Bu millet güçlü, büyük bir millet" şeklinde konuştu.

ETKİ GEÇİCİDİR
15 Temmuz'un ertesinde Türk milletinin yastık altı birikimlerini ekonomiyi kazandırmasıyla dalgalanmanın önüne geçtiğini anımsatan Erdoğan, " Ben milletimden bunun devamını bekliyorum. Dünyanın birçok yerinden , birçok lider bu çağrıları yapıyor. Küresel piyasalarda son birkaç aydır yaşanan dalgalanmaların ülkemizdeki etkisi geçicidir. Dünyanın en büyük ekonomileri dahil bu sürecin yansımaları yaşıyor. Ama mesele bunu kısa sürede atlatmak, kısa sürede bundan kurtulmak. Türkiye nasıl 2008 krizini diğer ülkelere göre çok rahat atlatmışsa, İnşallah çok daha kısa sürecek bu çalkantılı dönemi de geride bırakacaktır. Madem kriz operasyonu döviz üzerinden yapılıyor. Öyleyse biz de kullanabileceğimiz her yerde kendi paramızı kullanıp, dövize bağımlılığımız düşürmeliyiz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü: - Detaylar
- Ayşe Cevahir'in sözleri
- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması
03.12.2016 - 14.43 Haber Kodu : 161203110_
03.12.2016 - 14.44 Haber Kodu : 161203111
03.12.2016 - 14.45 Haber Kodu : 161203112

2 - ERDOĞAN: ANAYASA GÖRÜŞMESİNİN HAYIRLARA VESİLE OLMASINI TEMENNİ EDİYORUM

* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,

"Kardeşlerim birliğimiz beraberliğimiz için, bugünlerde iktidar partisiyle, MHP arasındaki bu Anayasa görüşmesinin milletimiz için, devletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum"

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul Alibeyköy'de Cevahir Biz Haliç Alışveriş Merkezi'nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı RecepTayyip Erdoğan, alışveriş merkezinin açılışının ardından dışarıda toplanan kalabalığa da kısa bir konuşma yaptı.
Döviz konusundaki çağrısını yenileyen ve vatandaşlara yastık altındaki paralarını Türk Lirasına çevirmelerini isteyen Erdoğan, "15 Temmuz'da darbe girişimiyle F16'larla, tanklarla, toplarla bizi yıkamayanlar bu defa ekonomik darbeyle yıkmanın gayreti içerisindeler. Onun için ikide bir şunu söylüyorlar, döviz baskısı. Gelin yastığınızın altında bu dövizler varsa, yerli paramazı yönelelim. Gelecek bizim paramızdadır. Bu millet kendi değerlerine sahip çıkan bir millettir" diye konuştu.

ANAYASA GÖRÜŞMESİ HAYIRLI OLSUN
Konuşmasının sonunda Ak parti ve MHP arasında Anayasa konusunda varılan uzlaşmayı hatırlatan Erdoğan, " Kardeşlerim birliğimiz beraberliğimiz için, bugünlerde iktidar partisiyle, MHP arasındaki bu Anayasa görüşmesinin milletimiz için, devletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum"dedi.

Görüntü Dökümü:
-----------
-Erdoğan'ın açıklamaları
-Detaylar

03.12.2016 - 15.10 Haber Kodu : 161203121

=============================

3- BAŞBAKAN YILDIRIM OTİZM EYLEM PLANI TOPLANTISINDA KONUŞTU

* Başbakan Binali Yıldırım,
" Zihinlerdeki engelleri ortadan kaldırmalıyız. Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan, bugün engellileri topluma kazandıran bir noktaya geldik. Bu sadece devletin alanı değil, daha çok sivil toplum kuruluşumuz olacak

"Daha çok özel kuruluşlarınız olacak, bu eğitimleri verecek, daha fazla imkanlar, bunları çeşitlendireceğiz. Devlet her şeye yetişemez ama devlet her şeye yetişeceklere destek verebilir"

Haber-Kamera: Enver ALAS - İSTANBUL DHA
Başbakan Binali Yıldırım, 2016-2019 yıllarını kapsayan "Otizm Spektrum Bozukluğu Olan Bireylere Yönelik Ulusal Eylem Planı"nın açıklanacağı tanıtım toplantısına katıldı.
İstanbul'daki toplantıda Yıldırım konuşurken sözü, salondaki otistik çocuklu aileler tarafından kesildi. Dertlerini anlatan ailelere Başbakan Yıldırım 'toplantıdan sonra konuşalım' dedi.
Konuşmasına devam eden Yıldırım, "Zihinlerdeki engelleri ortadan kaldırmalıyız. Toplumda engellileri saklayan bir anlayıştan, bugün engellileri topluma kazandıran bir noktaya geldik. Bu sadece devletin alanı değil, daha çok sivil toplum kuruluşumuz olacak. Daha çok özel kuruluşlarınız olacak, bu eğitimleri verecek, daha fazla imkanlar, bunları çeşitlendireceğiz. Devlet her şeye yetişemez ama devlet her şeye yetişeceklere destek verebilir" dedi.
Yıldırım, engellilerin hepsini aynı şekilde ele almanın yanlış bir iş olduğunu söyleyen Yıldırım, "Demek ki otizmlileri ayrı ele alacağız, fiziksel engellileri ayrı ele alacağız, zihinsel engellileri ayrı ele alacağız ve hepsine ayrı ayrı ilgi göstereceğiz, Şimdi bu ne demek? Burada Birsen Başar kızımızı dinledik, Süleyman Öztürk'ü dinledik, bize güzel ders verdiler. Aslında biz onlara ders vermemiz
gerekirken onlar bize ders verdi çünkü, onlar hayatın içinden geliyor. Yaşadıkları tecrübeleri bizlerle paylaştılar. Engellilerin, otizm engellilerinin bazı sorunları var. 'Eğitime erişim pahalı' Burada da açıkça talepte bulundular, sadece Süleyman Öztürk değil aynı zamanda 15 Temmuz karanlık gecesini aydınlığa çeviren ve bu yolda gazilik şerefine nail olan Eyüp Tekin kardeşimiz de aramızda.
Onun da bu konuda dediği şudur. Engellilere bireysel grup halinde toplam 12 saat... Bireysel 8 grup halinde 4 olmak üzere toplam 12 saat rehabilitasyon veriliyor, bu yetmez" diye konuştu.
Başbakan Yıldırım, bunun 40-50 saate çıkması gerektiğini belirterek, "Yani bireysel eğitim miktarının artması gerekiyor. Artınca ne oluyor, para... 8 bin, 10 bin lira lazım. Devletimiz ne için var, devlet vatandaşın işini görmek için vardır. Orada ne para harcanacaksa harcanacak, gereken neyse yapılacak. Bakanımıza buradan talimat veriyorum bu bireysel eğitimlere toplantıdan sonra görüşelim" dedi.

"MEVZUATI BIRAK, İŞİNE BAK"
Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'nın toplantıda yaptığı açıklamalarına değinen Binali Yıldırım, "Mevzuatı bırak, işine bak. Mevzuatla iş olmaz. Nerede mevzuatı aşarsak orada başarı vardır. Bu bürokrasi terimlerini bırakalım. Süreçlere değil, sonuçlara bakalım. Bizim için sonuç önemlidir. Arkadaşlarımız bunları hemen yapıp bitirsinler, görüntüye bakalım. İnsanlar bir an önce kendilerine dokunan hizmetleri görmek ister. Sizin ne mevzuat yazdığınız, vatandaşın hiç de umrunda değil. Onlar bu hizmetin, bu kanunların kendilerine ne kadar fayda sağladığını görmek ister. Gördükleri zaman demek ki maksat hasıl olmuş" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-----------
-Yıldırım'ın konuşması
-Bakan'ın konuşması -Detaylar

03.12.2016 - 14.17 Haber Kodu : 161203089
03.12.2016 - 14.18 Haber Kodu : 161203090
03.12.2016 - 14.19 Haber Kodu : 161203091
03.12.2016 - 14.20 Haber Kodu : 161203092

==========================

4- GAZİ MAHALLESİ'NDE "DUR" İHTARINA UYMAYAN ŞÜPHELİLERE POLİS ATEŞ AÇTI: 1 AĞIR YARALI

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/İSTANBUL-DHA
Sultangazi'de, 'dur' ihtarına uymayan iki şüpheli araçla kaçmaya başladı. Kovalama sırasında polisin açtığı ateşle aracın sürücüsü başından vurularak ağır yaralandı. Diğer şüpheli ise araçtan inerek kaçtı.
Olay, saat 12:30 sıralarında, Gazi Mahallesi 1425 Sokak üzerinde meydana geldi.
Edinilen bilgiye göre; Sultangazi İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, şüphelendikleri bir aracı durdurmak istedi. Ancak araç sürücüsü polisin 'dur' ihtarına uymadı. Bunun üzerine polisle şüpheliler arasında kovalamaca başladı. Polis ekipleri şüphelileri sokak üzerinde kıstırdı ve aracın kapısını açtı. Bu sırada tekrar yoluna devam eden şüphelilere polis ateş açtı. Aracın sürücüsü polisin açtığı ateş sonucu başından vurularak ağır şekilde yaralandı. Kontrolsüz kalan araç da bir binanın duvarına çarptı. Aracın içerisinde bulunan diğer şüpheli ise yaya olarak olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralanan şüpheliyi ambulansla hastaneye kaldırdı.

ÖZEL HAREKAT TİMLERİ ÖNLEM ALDI
Olay yeri çevresinde geniş çaplı önlem alan polis, sokak üzerinde ve şüpheli araçta inceleme yaptı. Özel harekat timleri de çevrede güvenlik önlemi aldı. Polis, kaçan zanlının da kimliğini tespit etti. İki şüphelinin de çok sayıda suç kaydı olduğu belirtildiı. Yapılan incelemenin ardından şüphelilerin bindiği araç çekiciyle otoparka kaldırıldı. Görgü tanıkları, polisle şüpheliler arasında kovalamaca yaşandığını ve sokak başında silah sesleri duyduklarını anlattı.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Olay yerinden detay görüntüler
-Kaza yapan şüpheli araçtan görüntü
-Polis ekiplerinin inceleme çalışması
-Özel harekat timlerinden detaylar
-Görgü tanıklarıyla röportajlar
-Aracın çekiciyle otoparka kaldırılması
-Genel görüntüler

==================================

5- GAZİOSMANPAŞA'DA NEFES KESEN UYUŞTURUCU BASKINLARI KAMERADA

* Gaziosmanpaşa'da çok sayıda adrese uyuşturucu baskını yapıldı.
\ Film sahnelerini aratmayan operasyon anlarında kameralar da kayıttaydı.
\
Operasyon sırasında kaçan bir kişi polis tarafından böyle yakalandı.

Haber-Kamera: İhsan YALÇIN / İstanbul DHA
Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğü ve Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı çok sayıda ekip, Gaziosmanpaşa'da çok sayıda adrese operasyon düzenledi. Baskınlarda bazı evlerde uyuşturucu madde ele geçirildi.
Uyuşturucu operasyonunun startı Gaziosmanpaşa İlçe Emniyet Müdürlüğü önünden verildi. Buradan harekete ekipler ilçe genelinde birçok adrese baskın düzenledi.

DEDEKTÖR KÖPEKLER...
Polis ekipleri şüpheli gördükleri kişiler ve araçlar ile baskın yapılan adreslerde didik didik arama yaptı. Aramalar sırasında Narkotik dedektör köpekleri 'Maya' ve 'Fırtına' da kullanıldı. Baskınlar sonrası bazı evlerde uyuşturucu madde ele geçirildi.

POLİSİ GÖRÜNCE KAÇMAYA BAŞLADI
Operasyon sırasında bir kişi polisleri görünce evinin bahçe duvarından atlayarak kaçmaya başladı. Kaçan şüpheli kısa sürede yakalandı, gözaltına alındı. Şüphelinin yakalanması ve film sahnelerini aratmayan operasyon anlarında kameralar da kayıttaydı.

KARTAL'DA DA OPERASYON
İstanbul'un bir diğer ilçesi Kartal'da uyuşturucu operasyonu vardı. Bir eve yapılan operasyonda 50 kilogram esrar ot esrar ve 350 gram toz esrar ele geçrildi. Baskın sonrası Türkmenistan uyruklu G.K. isimli kadın ile A.A. ve C.A. gözaltına alındı. Şüphelilerden ikisi çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Polislerin emniyetten çıkışı
-Polislerin adresleri basması
-Yapılan aramalar
-Bir kişinin kaçması
-Kaçan şüphelinin yakalanması
-Dedektör köpeklerin uyuşturucu madde bulması
-Muhabir Anonsu
-Kartal'daki operasyon

03.12.2016 - 14.48 Haber Kodu : 161203113_

=================================

6 - BEYOĞLU'NDA ÇANTA İMALATHANESİ ALEV ALEV YANDI

Haber-Kamera: Mustafa ÖZDABAK- Hasan YILDIRIM İSTANBUL DHA
Beyoğlu'nda çanta ve tekstil imalathanelerinin bulunduğu üç katlı binanın çatı katında henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Metrelerce yükselen alevler çevrede korku ve paniğe yol açtı. Yangın, İtfaiye ekiplerinin bir saatlik çalışması sonucu söndürüldü.
Yangın, Bülbül Mahallesi, Dereotu Sokak'ta saat 13.00 sıralarında meydana geldi. Çanta ve tekstil imalathanelerinin bulunduğu üç katlı binanın çatı kısmının yandığını görenler, durumu itfaiye ekiplerine haber verdi. Kolay yanan malzeme nedeniyle alevler, kısa sürede tüm çatıyı kapladı.Alev alev yanan çatıya Beyoğlu ve Şişli İtfaiye ekipleri müdahale etti.İtfaiyer ekipleri çevrede topalanan kalabalık nedeniyle çalışmakta güçlük çekti. Yangın, bir saatlik çalışma sonucu söndürüldü. Çevre Sakinlerinden Rıdvan Yeşilmen "Çatı katında bulunan çanta imalathanesinde yangın çıktı. İtfaiye ekiplerine haber verdik. İtfaiye yangına müdahale ederek söndürdü" dedi.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Yanan binadan görüntü
-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları
-Alev alev yanan çatı
-Yangının söndürülmesi
-Çevre sakini ile röp.
-Yangından Cep telefonu görüntüsü
-Çevrede toplanan kalabalık
-Cep telefonu ile görüntü çekenler
-Genel ve detaylar

03.12.2016 - 14.22 Haber Kodu : 161203093

================================

7- "ARİF ERDEM, FUTBOLCULARDAN TOPLANAN 500 BİN DOLARI GÜLEN'E GÖTÜRDÜ"

* "Şikede kumpas iddianamesi"ne giren Sait Alpsoy'un ifadelerinden,

- Sohbete katılan futbolculardan hatırladığım isim yok. Fakat Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan katılım gösteren olmadı, derste düzenlemedik.

- Arif Erdem bir tarihte bana kız arkadaşı ile birlikte geldi, o bayan ile evlenmesinin uygun olup olmayacağını danıştı, aynı şey Emre Belözoğlu ile de yaşandı. 2006 yıllarında Emre Belözoğlu beni aradı, eşi ile imam nikahlarını kıymamı istedi, bende evlerine gidip imam nikahlarını kıydım

-Futbolcuların aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar para grup adına bir araya getirildi

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
FETÖ/PDY'nin "futbolda şike" soruşturmasında kumpas kurduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma sonunda hazırlanan iddianamede, çarpıcı ifadelere yer verildi.
FETÖ içerisinde uzun yıllar imamlık yapan ve zaman içerisinde örgütle arasına mesafe koyduğunu söyleyen Sait Alpsoy'un iddianamede yer alan ifadesinde, Türk Milli Takımı'nın dünya 3'üncülüğü sonrası futbolculara dağıtılan primlerden toplanan 500 bin doları eski futbolcu Arif Erdem'in bizzat Fetullah Gülen'e götürdüğünü, Gülen'in kabul etmemesi üzerine Arif'in, Gülen'in yardımcısına, 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım' dediğini ileri sürdü.
Sait Alpsoy'un ifadesinde, FETÖ soruşturması kapsamında haklarında dava açılan eski futbolcular İsmail Demiriz ve Uğur Tütüneker ile 2000 yılında tanıştığını bu vesileyle de futbolcular Arif Erdem, Hakan Ünsal, Emre Belözoğlu ve Okan Buruk ile tanıştığını ve bu kişilerle sohbet toplantıları vermeye başladığını anlattı. Futbolculara sohbet vermek için cemaatin Antalyalı bir kişiyi görevlendirdiğini ancak futbolcuların bu kişiden maddi menfaat kaynaklı rahatsız olduklarını kendisine söylediklerini anlattı. Alpsoy, "Bir süre cemaatin üst kadrolarına bilgi vermeden bu sohbet toplantılarında onlara hocalık yapmaya devam ettim. Akabinde bazı iş adamları ile tanıştım" dedi.

"FB VE BJK'DEN CEMAAT ADINA KAZANILMIŞ KİMSEDE YOKTU"
Futbolcular ile sohbetlerin devam ettiği esnada İstanbulspor futbolcuları için de sohbet bir başlattıklarını bu sohbete de 'Sarı İsmail'in önayak olduğunu anlatan Alpsoy, "Sohbete katılan futbolculardan hatırladığım isim yok. Fakat Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan katılım gösteren olmadı, derste düzenlemedik. Zaten FB ve BJK'den cemaat adına kazanılmış kimse de yoktu" ifadelerinde bulundu.

"ARİF BANA GELEREK 'O BAYANLA EVLENMESİNİN UYGUN OLUP OLMADIĞINI' SORDU... EMRE'NİN NİKAHINI KIYDIM...
Cemaatten gizli yaptığı toplantıların duyulması üzerine İstanbul İmamı Ahmet Kara tarafından cemaatten dışlandığını anlatan Alpsoy, "Arif Erdem bir tarihte bana kız arkadaşı ile birlikte geldi, o bayan ile evlenmesinin uygun olup olmayacağını danıştı, aynı şey Emre Belözoğlu ile de yaşandı. 2006 yıllarında Emre Belözoğlu beni aradı, eşi ile imam nikahlarını kıymamı istedi, bende evlerine gidip imam nikahlarını kıydım" dediği belirtildi.

EMRE HOCALIK YAPMAMI İSTEDİ
2009 yılında Emre Belezoğlu'nun kendisiyle tekrar irtibat kurduğunu ileri süren Alpsoy, "Emre cemaatten hiçbir hizmet alamadıklarını, bundan dolayı herkesin uzaklaştığını söylediğini, kendisinin teklifi ile cemaate bilgi vermeden kendisinin ayarlayacağı toplantılarda hocalık yapmamı istedi. Kabul ettim. Ancak cemaatin haberi oldu ki Emre bir anda ortalıktan kayboldu, hiçbir sohbet yapamadık" dediği kaydedildi..

"ARİF ERDEM, FUTBOLCULARDAN TOPLANAN TEŞVİK PRİMİNİ GÜLEN'E GÖTÜRDÜ"
Türk Milli Futbol Takımı'nın 2002 Dünya Şampiyonası'nda 3'üncü olmasının ardından cemaate yakın futbolcuların bir araya gelerek toplanan 500 bin doları Arif Erdem'in Gülen'e bizzat götürdüğünü söyledi. Alpsoy, "Futbolcuların aldığı teşvik priminden bildiğim kadarıyla 200 veya 500 bin dolar para grup adına bir araya getirildi. Ben bu paranın temsilci bir futbolcu vasıtasıyla bizzat Fetullah Gülen'e götürülmesinin daha uygun olacağını söyledim, Arif Erdem bu parayı götürdü, sundu. Gülen kabul etmedi, sonrasında Arif Erdem'in Gülen'in yardımcısı olan Cevdet Türkyolu'na 'Ya bu parayı alırsınız, ya da ben bunu camdan dışarı savuracağım' dediğini, bunun üzerine Cevdet Türkyolu'nun da parayı aldığını Gülen'in de bu durumdan memnuniyet duyduğunu Arif'e söylediğini biliyorum" diye konuştuğu belirtildi.

Yerel Seçim 2024


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler