YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

İnfaz Koruma Memurları Yeni Bir Dernek Kurdu

Türkiye’deki 50 bin cezaevi personelinin sıkıntılarını gündeme getirmek amacıyla Cezaevi Çalışanlarının Sesi Derneği kuruldu. İzmir...

İnfaz Koruma Memurları Yeni Bir Dernek Kurdu

Türkiye’deki 50 bin cezaevi personelinin sıkıntılarını gündeme getirmek amacıyla Cezaevi Çalışanlarının Sesi Derneği kuruldu. İzmir merkezli derneğin başkanı İsmet Çatal, “Dile getirilen sıkıntılar abartıldığı gibi değil aslında. Toplumun bize karşı olumsuz bakış açısını kırmak istiyoruz” dedi.

Türkiye’deki 50 bin ve İzmir’de de 2 bini aşan cezaevi personelinin sorunlarını gündeme getirmek amacıyla kurulan Cezaevi Çalışanlarının Sesi Derneği’nin Başkanı İsmet Çatal, toplumun cezaevlerinde çalışan ceza infaz koruma memurlarına olumsuz baktığını, dizi filmlerde bile kendilerinin eli sopalı, kötü insanlar olarak gösterildiğini söyledi. Bir dönem bankaların bile kendilerine kredi vermediğini belirten Çatal, “Ne yazık ki toplumda olumsuz bir imajımız var. Dizi filmlerde bizi sürekli kötü, ellerinde sopalar olan kişiler olarak gösteriliyoruz. Geçmişte böyle insanlar çok olabilir. Ama bugün ceza infaz kurumlarında çalışanların çoğu yüksek öğrenim görmüş, bilgi ve kültür birikimi bakımından belli noktaya gelmiş insanlar. Birçok meslek grubunda kendi mesleklerine ihanet eden, yanlış yönde kullanan insanlar mutlaka vardır. Örneğin geçmişte bir banka bana cezaevi personeli olduğum için kredi kartı veremeyeceklerini bile söyledi. Sadece bana değil, tüm cezaevi çalışanlarına açık açık ‘size güvenmiyoruz’ dediler” diye konuştu.

Bu tip yaklaşımların kendilerini de olumsuz etkilediğini, birçok cezaevi personelinin tehdit edildiğini ya da dışarıya resmi elbiseyle çıkmaya korktuğunu, hatta psikolojik destek alanların olduğunu anlatan Çatal, kurdukları dernek aracılığıyla tüm sorunlarını teker teker çözmeye çalışacaklarını kaydetti. Çatal, şöyle konuştu:

“Elbette ki, bu olumsuz bakış açısı bizi de olumsuz etkiliyor. Birçok arkadaşımız resmi elbiseyle gezmeye utanıyor ya da korkuyor. Çünkü sürekli tehdit ediliyoruz ve sataşmalara maruz kalıyoruz. Aileleri de bize kötü gözle bakıyorlar. Tehdit, laf atmalarla karşılaşıyoruz. Bu elbiseyi gururla ve onurla taşımak istiyoruz. Çalışma alanlarımız şehir merkezleri dışında ve kapalı alanlarda ve sorunlu insanlarla olduğu için bir süre sonra bizim de psikolojimiz bozuluyor. Psikolojik desteğe ihtiyaç duyan ve ilaç kullanan çok sayıda arkadaşımız var. Bu ailelerine de yansıyor. Biz topluma kendimizi kabul ettirmeye çalışacağız. Sizin sandığınız, düşündüğünüz gibi değiliz, kutsal bir görevi yerine getirmeye çalışan çalışanlarız. Kitle iletişim araçlarını kullanarak, diğer STK’larla ortak projeler gerçekleştireceğiz. Sosyal etkinliklerle de kendi üyelerimize de hizmet vereceğiz. İleride üyelerimize psikolojik destek verecek uzmanları getireceğiz.”

Çatal, özlük haklarının olmadığını, tüm devlet memurları içerisinde fazla mesai ücreti almayan tek grubun sadece kendileri olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

Adalet Bakanlığı’nda çalışan tüm personel fazla mesai ücreti alamıyor. Aslında biz daha çok çalışıyoruz. 2004 yılında çıkan bir kanun var. O yasada Adalet Bakanlığı personeline fazla mesai verilmesi getirildiğinde, ‘cezaevi personeli hariç’ ibaresi getirildi. Biz o neden gösterilerek bize verilmiyor. 2010 yılında kanun hükmünde kararname ile bu yasa kaldırıldı. Ama halen biz fazla mesai ücreti alamıyoruz. Tüm devlet memurları ayda 50 saate kadar fazla mesai ücreti alıyor ama biz alamıyoruz. Vardiyalı sistemde çalıştığımız söyleniyor ama biz bunu kabul etmiyoruz. Çünkü biz adliyedekilerden daha fazla çalışıyoruz. Bizim bayramımız, yılbaşımız yok. Tatil yapamıyoruz, çünkü açık görüşler var. Bizim uzun tatillerimiz olmuyor. Bu tatillerde görev yaptığımız halde ne fazla mesai ne de artı bir izin veriliyor. Bu bir ayrımcılıktır. Biz bundan dolayı kendimizi bir kat daha dışlanmış istiyoruz.”

Çatal, sendika yasasında güvenlik sınıfında sayıldıkları için sendika kurmaları ve üye olmalarının yasak olmasına karşın genel idari hizmetlerde yer aldıkları için polis ve jandarma ile aynı işleri yaptıklarını söyledi. Yetkililerin ortadaki bu çelişkiyi bir an önce düzelmesini istediklerini kaydeden Çatal, tepkisini şöyle dile getirdi:

“Bizler genel idari hizmetlerde yer almamıza karşın polis ve jandarma ile hemen hemen aynı işleri yapıyoruz. Sendika yasasında da güvenlik sınıfında sayıldığımızdan sendika kurmamız ve üye olmamız yasak. Ama güvenlik personelinin faydalandığı birçok haktan yararlanamıyoruz. Örneğin yıpranma hakkı, güvenlik tazminatımız yok, silah verilmiyor. Biz ya 657 sayılı Devlet Memurları Yasası’na tabi olmak istiyoruz ya da güvenlik sınıfından sayılalım. İşlerine geldiğinde 657’siniz diyorlar, sendika istediğimizde de sendika yasak. Bu nasıl bir çelişkidir?”

İsmet Çatal, iki gündür İzmir’deki karakol ve cezaevlerini dolaşıp denetleyen TBMM İnsan Hakları Komisyonu Cezaevi Alt Komisyonu Başkan ve üyelerine de kendi sorunlarını aktardıklarını söyledi. Çatal, cezaevlerinde aslında dile getirildiği gibi büyütülecek sorunlar olmadığını savunarak, “Cezaevlerinde aslında pek bir sıkıntı yok. Abartılan, dile getirilen sıkıntılar büyütülecek kadar değil. Buca Cezaevi’nde biraz sıkışıklık var. Yeni Şakran’da T tipindeki koğuşlar 14 kişilik. Ve bu odalarda 14 hatta daha altında tutuklu ve hükümlüler kalıyor. Her türlü ihtiyaçları gideriliyor. Cezaevindeki varolan sorunlar çok abartılıyor, deyim yerindeyse birse bin diye ekleniyor” dedi.

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler