İzmir'de Adli Yıl Açılış Töreni

İZMİR - İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Doğru, "hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız bir yargı, adalet hizmetlerinin kalite standartlarına yükseltilmesi, vatandaşlara en iyi adalet hizmetinin sunulmasını" hedeflediklerini belirtti. Yeni adli yılın başlaması nedeniyle İzmir Adliyesi'nde tören düzenlendi. Törende, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı, İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı, İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanlığı, İzmir Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı ve İzmir Barosu adliye girişindeki Atatürk anıtına çelenk bıraktı. Adliye içerisindeki törende konuşan İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Doğru, ülke genelindeki adliyelerin yoğun bir iş yükü altında çalıştığını, dava ve işlerin sayısının her geçen gün arttığını belirtti. Adalet hizmetlerinin, hakimler, savcılar, avukatlar ve adalet personelinin yoğun iş yükü, yoğun mesaisi ve fedakar çalışmalarıyla yürütüldüğünü dile getiren Doğru, "Bu çalışmalarda temel ölçümüz öncelikle hukukun evrensel ilkelerinin hayata geçirilmesi, halkımıza adalet hizmetlerinin en iyi şekilde sunulmasıdır" dedi. İzmir Adliyesi'nin 2004 yılında hizmete girdiğini, fiziki yetersizlikle karşı karşıya olduklarını anlatan Doğru, son kararnameyle birlikte 52 hakim savcının atamasının yapıldığını, 13 mahkemenin kurulduğunu bazı birimlerle birlikte 80-90 oda ihtiyacının doğduğunu, yaz aylarında gerçekleştirdikleri tadilatlar ve ilavelerle bu ihtiyacı bir nebze de olsa gidermeye çalıştıklarını kaydetti. Kısa vadede bu sorunun çözümü için adliyenin yanında kiralık bir bina temini için çalışma başlattıklarını, uzun vadede ise yeni bir ek bina ile merkez adliyesinin yükünü hafifletecek güney, batı adliyesinin yapılmasının uygun olacağını belirten Doğru, bakanlık nezdinde girişimlerde bulunduklarını söyledi. "Hepimizin hedefi, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız bir yargı, adalet hizmetlerinin kalite standartlarına yükseltilmesi, vatandaşımıza en iyi adalet hizmetinin sunulmasıdır" diyen Doğru, yeni adli yılın yoğun geçeceğini, hep birlikte fedakarca çalışmalara devam edeceklerini sözlerine ekledi. -Diğer konuşmalar İzmir Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı İbrahim Korkmaz, toplumlar ve insanlar arasındaki barışı ve huzuru sağlamanın ancak kanunların doğru uygulanması, yargı sistemlerinin istikrar kazanması, değişen dünyaya uygun teknolojik altyapıyla mümkün olduğunu belirtti. İfade özgürlüğünün alanı ve sınırları konusunda kanunlara ve yargı unsurlarına büyük görevlerin düştüğüne işaret eden Korkmaz, yargının bu görevini yerine getirirken ortaya koyacağı kararlar ve düşüncelerin belirleyici rol oynayacağına ve birçok olumsuzluğun önüne geçeceğine dikkati çekti. Korkmaz, "Adalet evrenin ruhu ve temelidir. Adalet herkese kendi hakkını verme konusunda kesin ve sürekli büyük bir kuvvettir. Bu büyük kuvvetin unsurları olan bizler yaptığımız hizmetin büyüklüğünü ve önemini hiçbir zaman aklımızdan çıkarmadan çalışmalıyız" dedi. İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Osman Ermumcu, yargıdaki seçim sürecinin nezaket ve hoşgörü ortamı içerisinde neticelenmesini, bu neticenin de yargının toplum nezdindeki imaj ve itibarının yeniden tesisine vesile olmasını temenni etti. Her ülkenin devletin yargı teşkilatı olduğunu ancak idari yargının sadece demokratik ülkelerdeki bir yargı türü olduğunu anlatan Ermumcu, etkin idari yargının devleti güçlü kılacağını, idari yargının etkinliğini azaltacak çalışmaların mümkün olduğunca yapılmaması gerektiğini kaydetti. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş da, "Önümüzde bir seçim dönemi var. Asıl olan devletin, adaletin bekası. Asıl olan bu devlete sahip çıkmamız. Birbirimizi kırmayalım, sırtımızı dönmeyelim. Kırmadan, üzmeden bu işi bitirelim" diye konuştu. İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir ise "Türkiye Barolar Birliği başkanının adli yıl açılışında konuşma yapıp yapmamasının siyasi iktidarın müdahalesi ile tartışılması dahi hukuk devleti ve yargı bağımsızlığı kavramları bakımından anlaşılabilir ve kabul edilebilir değildir" dedi. Son 10 yıllık süreçte Türkiye'deki kanunlarda önemli değişiklikler yapıldığını, bunun yanı sıra Torba Yasa adı altında birbiri ile ilgisiz olan konuların aynı kanun içerisinde toplandığını iddia eden Demir, "Torba yasalara sıkıştırılan düzenlemeler ile cezalandırılmak istenen kişiler için mahkemeler kurulmuş, kapatılması istenen kovuşturma ve soruşturmalar için özel yasal düzenlemeler yapılmış, sonuç olarak ne yazık ki kişiye, davaya, soruşturmaya ve duruma göre kanunlar çıkarılmıştır. Bu süreç, yargıya ve adalete olan güveni yerle bir etmiştir" dedi.

Afyonkarahisar'da 3 kişinin silahla yaralandığı kavgayla ilgili yakalanan zanlı tutuklandı

Ordu’nun ilçelerinin çehresi değişiyor

Giresun’da istihdam seferberliği devam ediyor