Soma İddianamesinin Reddedildiği İddiası

Manisa’nın Soma ilçesinde 13 Mayıs tarihinde 301 işçinin hayatını kaybettiği maden faciasına ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanarak Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan 45 sanıklı iddianamenin çeşitli eksiklikler görülerek reddedildiği iddia edildi.Soma’da 301 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasıyla ilgili olarak Soma Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonrası hazırlanan fezlekenin, Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabulünün ardından oluşturulan iddianame Akhisar Ağır Ceza Mahkemesine sunulmuştu. Bugün Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız tarafından yapılan açıklamaya göre, 8’i tutuklu 45 sanıklı iddianamenin 4 sebepten dolayı reddedilerek, savcılığa iade edildiğini belirtti. Baro Başkanı Balkız’ın açıklamalarının ardından gazetecilerin ulaştığı Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahiner, iddianame ile ilgili olarak kesin bir açıklama yapamayacağını belirtti. Şahiner, iddianamenin inceleme sürecinin devam ettiğini, ancak ilerleyen zamanda konu ile ilgili resmi internet sitesinde bir basın açıklaması yapılacağını kaydetti.BARO BAŞKANI BALKIZ BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİKarşılıklı yapılan açıklamaların ardından Manisa Baro Başkanı Zeynel Balkız, makamında basınla bir araya geldi. Balkız burada yaptığı açıklamada, Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Soma iddianamesinin Cumhuriyet Başsavcılığı’na iade edildiğini iddia ederek, yeni iddianamenin Aralık ayına kadar tekrar hazırlanabileceğini söyledi. Başkan Balkız, “Soma davasının iddianamesinin bugün Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iade edildiğini öğrendik. Gerekçe olarak, bizim Soma fezlekesini ardından da Soma iddianamesini gördüğümüzde söylediğimiz beyanların ve gerekçelerin aynısıyla ağır ceza mahkemesi bu iddianameyi iade etmiştir. Biz Manisa Barosu olarak Soma şehitlerini ve onların yetimlerini kendi yetimimiz kabul ediyoruz ve bu davanın sonuna kadar insan haklarına adil yargılama ilkelerine uygun olarak yargılanması, bu yargılama işleminin tamamlaması için Manisa Barosu olarak elimizden gelen bütün çaba ve gayreti göstereceğiz. Nitekim bu fezlekeyi ve iddianameyi gördükten sonra yaptığımız uyarılar ve eleştiriler Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi tarafından da değerlendirilmiş ve uygun bulunmuştur. Bu iddianame 4 gerekçe ile geri çevrilmiştir. Evvela iddianame ceza mahkemesi kanunun düzenlemesi ile ilgili 170 ve devamındaki maddelerin aykırı ve eksik unsurlar içermektedir” dedi.İDDİANAMEDEKİ EKSİKLİKLERİ SIRALADIBaro Başkanı Zeynel Balkız, iddianamedeki eksiklikleri şu şekilde sıraladı: “Bir iddianamenin düzenlenebilmesi için öncelikle mağdurların suçtan zarar görenlerin, şikayetçilerin tamamının ifadesinin ve şikayetlerin alınması gerekir. Oysa iddianameye bakıldığı zaman sadece 216 müştekinin ifadesinin alındığı belirtilmekte olup 301 maden şehidimizin yakınlarının, eşlerinin, çocuklarının ve şikayetçilerin bir kısmının alınmamış olması zaten sayısal olarak ortaya çıkmaktadır. Birinci eksiklik bu, yani maden şehitlerimizin ve suçtan zarar gören diğer mağdurların tamamının ifadesi ve onların iddiaları, iddianame de açık olarak yansıtılmamıştır. Bu eksiklik var.İkinci eksiklik, fezlekeyi gördüğüm andan beri ifade ettiğim olaydır ki suçların şahsiliği prensibi vardır. Suç o suçu işleyen kişinin cezalandırılmasını gerekmektedir. Suç ile suçu işleyen zanlı şüpheli arasında doğrudan illiyet bağının kurulması ve o kişinin de hangi suçtan hangi gerekçe ile suçlandığını bilmesi gerekmektedir. Adil yargılama içerisinde kendisine hangi suçtan dolayı yargılandığını bilmesi gerekir ki kendisini savunabilsin. Nitekim iddianamenin iadesi ile ilgili olan ağır ceza mahkemesinin kararında bu husus vurgulanmış ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin adil yargılama ilkeleri belirtilmek üzere burada kategorize edilen üç grup suçlunun bu şekilde değerlendirilemeyeceği açıklanmıştır. Nitekim daha önceki açıklamalarımızda demiştik ki. Şirketin birinci derecedeki yöneticileri önce 25 yıl cezayı gerektiren bir suçlama ile olası kast ile suçlanıyorlar. Ondan sonraki alt derecedeki şirket çalışanları ve maden içerisinde çalışan yöneticilerden 8 kişi bilinçli taksir suçuyla suçlanıyorlar. 29 kişide kusurlarıyla ölüme neden olan suçlamasından dolayı suçlanıyorlar. Burada suçların şahsiliği prensibi ihlal edilmiştir. Yani ağır ceza mahkemesi diyor ki, her bir ferdin hangi suçu işlediği hangi gerekçe ile bundan dolayı suçlandığı ve bunun açık ve seçik delillerini ortaya konulması lazım ki o kişi adil bir savunma yapabilsin. Bu bakımdan bu önemli bir eksiklik ağır ceza mahkemesi tarafından da fark edilmiştir.Üçüncü bir eksiklik yine topluca bir değerlendirmeye neden olan eksikliktir. İddianamenin açıklığı ve belirginliğine aykırı düşmektedir. Diğer bir dördüncü sebep ise burada delillerin tam toplanmadan bu iddianamelerin düzenlendiği görülüyor. Sabit gaz ölçümleri ile delil dosyaya konulmadan davanın açılmış olduğu ve bununda iddianameyi düzenleyen CMK maddelerine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle ağır ceza mahkemesi bu iddianameyi iade etti.”İddianamenin iadesinden dolayı memnuniyet duyduklarını kaydeden Balkız, “Çünkü burada Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılacak olan pek çok araştırma inceleme ağır ceza mahkemesine bırakılmış idi. Halbuki iddianamenin düzenlemesinde evvel bu delillerin toplanması lazım ve toplanma imkanı da vardır. Savcılarımız bir toptancılığa gitmişler. Toptancılık içerisinde suçluları kategorize ederek belli suçlar ve belli cezalar öngörmüşler” dedi. Balkız, son olarak Aralık ayı ortalarında veya Aralık ayı sonu doğru yeni bir iddianame düzenlenebileceğini ifade etti.

4 yıl 9 ay hapis cezası bulunan şahsı jandarma yakaladı

Muğla’ya fırtına uyarısı

Define ararken mağarada ölen baba ile oğlu toprağa verildi