YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Nükleer Santralde Çed Raporu Tartışmaları

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Seyfettin Atar,...

Nükleer Santralde Çed Raporu Tartışmaları

Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Seyfettin Atar, revize edilmiş Akkuyu Nükleer Santrali ÇED raporunun ikinci defa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulduğunu hatırlatarak, öncekiler gibi bu ÇED raporunun da bilimsel olmadığını savundu.Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi Akkuyu mevkiinde yapılmak istenilen Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile ilgili Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) süreci devam ediyor. Son olarak santrali inşa etmek isteyen Akkuyu Nükleer Güç Santrali A.Ş., revize edilmiş Akkuyu Nükleer Santrali ÇED raporunu ikinci defa Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunarken, Nükleer Karşıtı Platform (NKP) Dönem Sözcüsü ve Elektrik Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Seyfettin Atar, öncekiler gibi bu ÇED raporunun da bilimsel olmadığını ileri sürdü. Akkuyu için şu anda yürütülen ÇED sürecinin ülkemizin taraf olduğu 'Rio, Bern ve Ramsar' sözleşmelerine ve ÇED yönetmeliğine aykırı olduğunu öne süren Atar, ÇED raporu sürecinin, antidemokratik ve hukuksuz bir şekilde devam ettiğini iddia etti.Akkuyu Nükleer Santral projesini tesis yapım ve işletimini üstlenen Akkuyu NGS Elektrik A.Ş.’nin formalitelerini yerine getirmek için hazırladığı revize edilmiş ÇED raporunun bilimsellikten yoksun, yanlış ve eksik bilgilerlerle donatılmış, birçok bölümün tercüme edildiği, bir yerlerden kopyalandığı, ülke gerçeğinden uzak ve ciddiyetsiz olduğunu iddia eden Atar, raporda nükleer santralin bölgeye vereceği zararların, halka iş vaadi ve ekonomik kalkınma gibi bilimsel olmayan söylemler ile kapatılmaya çalışıldığını ileri sürdü. Santralin çalıştığı sürece ve ayrıca Akkuyu sahasında gömülecek yüz binlerce ton nükleer atığın yayacağı radyasyon ve soğutma suyunda ve diğer proseslerinde kullanılacak kimyasalların yayacağı zehirli gazların bölgenin ekosistemine, tarımına ve turizmine vereceği zarardan da hiç söz edilmediğini aktaran Atar, “Oysa Akkuyu Nükleer Santrali bölgemizin tarımına ve turizmine çok zarar vereceği ortadadır. Revize edilmiş ÇED raporunda denizden sağlanacak soğutma suyunun deşarjı denizin suyunu 2-6 derece ısıtacağı gerçeği saklanmıştır, bu ısı artışı denizin ekosistemini bozacak ve Akdeniz foklarının yaşamlarını tehdit edeceği bilimsel olarak kanıtlanmıştır” diye konuştu.DENENMEMİŞ TEKNOLOJİ İLE DEPREM RİSKİAkkuyu’da kurulması planlanan nükleer santralde uygulanması düşünülen 'VVER1200 reaktör modeli'nin, dünyada denenmemiş bir teknoloji olduğunu savunan Atar, şöyle devam etti: "İşletmeye alınmayan bir teknolojinin yaratacağı riskler hakkındaki bilgi ve deneyim yetersizliklerin ÇED raporunda yazılmamış olması, nükleer enerjinin 'iyi', diğer yenilenebilir enerji modellerinin 'yetersiz' gibi yazılmış olması, konu ile ilgili dünyadaki uygulamaların görmezden gelinmesi ÇED süreci ile ilgili yürütülen tüm çalışmaların bilimsel olmadığı gerçeğini yansıtmıştır. Depremsellik bakımından Akkuyu’ya yakın sadece 'Ecemiş Fay Hattı'nın olduğunu ve bu hattının nükleer santrale zarar vermeyeceği yazılmıştır. Fakat bilim insanları asıl zararın Akkuyu bölgesine yakın olan Kıbrıs Dalma Batma Kuşağı, Ölü Deniz Kırığı, Güney Ege Dalma Batma Kuşağı, Doğu Anadolu kırıklarının vereceğini bu fay hatlarının hareketli olduklarını ve tarihte meydana getirdikleri 7.9 büyüklüğünde depremlerin ve tsunamilerin binlerce kişiyi öldürdüklerinin belgelendiğini açıklamıştır. Yukarıdaki bilgiler ÇED dosyasında yer verilmemiş olup, işletmeye alınmayan ve deprem bölgesinde olan Akkuyu Nükleer Santrali'nin neye göre depreme dayanıklı olacağına ilişkin soru işaretleri taşımaktadır."ATIKLAR NE OLACAK?Akkuyu Nükleer Santrali'nin, Akdeniz’in ikliminin sıcaklığı nedeniyle denizden günlük kullanılacak suyun buharlaşmasının sonuçlarının vereceği zararların da raporda belirtilmediğini dile getiren Atar, “Günümüzde küresel ısınmanın bir nedeninin su buharının olduğu bir gerçekliktir. Akkuyu’ya 34 kilometre mesafede bulunan Göksu deltasının önemli bir bölümünde, endemik olan binlerce bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Göksu deltası Akkuyu Nükleer Santral projesi yüzünden çok zarar görecektir. Bu nedenle Akkuyu Nükleer Santral projesi Türkiye’nin taraf olduğu 'Ramsar, Bern ve Barselona' sözleşmesine aykırıdır. İleri çevre teknolojilerinin dahi nükleer atıklara çözüm üretemediği, nükleer atıkların Akkuyu sahasında 10 yıl bekletileceği belirtilmiş olup, 10 yıldan sonra bu atıkların ne olacağına ilişkin yazılan bilgiler yeterli değildir. Dünyada bugün mevcut hiçbir nükleer teknoloji, atık sorununa kesin ve zararsız çözüm bulamamıştır. Bulunan geçici çözümler çok pahalı ve risklidir. Akkuyu NGS Şirketi gerek ÇED raporunda, gerekse internet sitesi ve basın açıklamalarında Akkuyu Nükleer Santrali'nden çıkabilecek radyasyonlu nükleer atıkların nasıl yok edileceğini ve transferi konusunda güvenli ve tatminkar bir çözüm açıklamamıştır” şeklinde konuştu.Raporda nükleer santrallerin ‘sera gazı emisyonuna sebep olmaması nedeniyle avantajlı bir konumda’ olduğu yazılmış olmasının, gerçeği yansıtmadığını kaydeden Atar, şu bilgileri verdi: “Santralin inşaat yapımı için kesilecek olan ağaçların, inşaat süresince çeşitli malzemelerin taşınması, imal edilmesi ve kullanılması aşamalarında ve nükleer santralin işletimi sırasında kullanılacak fosil yakıtın üretileceği karbondioksit gibi gazların, nükleer santralin çalıştığı sürece atmosfere yayacağı, su buharı, sera gazı emisyonu etkisini arttıracağı ortadadır. Akkuyu; Fukuşima ve Çernobil felaketlerine aday iken nükleer felaket ile sera gazı emisyonu miktarlarının karşılaştırmasının yapılması, nükleer santrallerin zararlarının üstünü örtmektir. Dünyada örnekleri ortadayken, yöremizde yeni Çernobiller ve Fukuşimalar istemiyoruz. ÇED sürecinde Mersin halkının haklı taleplerine kulak verilmeli ve ÇED sürecinin yasal kurallara ve devletimizin imzaladığı ve yasa hükmünde olan Rio sözleşmesine uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir.”

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler